Numan Kurtulmuş'tan 'Can Atalay' açıklaması: 'Süreç teamüllere uygun'

 
Numan Kurtulmuş'tan 'Can Atalay' açıklaması: 'Süreç teamüllere uygun' Numan Kurtulmuş'tan 'Can Atalay' açıklaması: 'Süreç teamüllere uygun'

31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Ondan sonra yöntem bulunur. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Demokrasinin güzelliği burada. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Şu anda Meclis kapalı. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Olağanüstü bir yük var. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Yüzlerce toplantı yapılmış. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. 360-400 aritmetiği var. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Burada görüş farklılıkları var. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Yıllar içinde oluşmuş. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Örneğin Anayasanın 14. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Bunların hepsi konuşuldu. Zaten demokrasi böyle bir şey. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Bu çok zor tabi. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Ciddi bir müktesabatımız var. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Sonuçta bir aritmetik var. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. ",. Bu işin doğru zemini TBMMdir. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa.

Numan Kurtulmuş'tan 'Can Atalay' açıklaması: 'Süreç teamüllere uygun'

Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Şu anda Meclis kapalı. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Olağanüstü bir yük var. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Bu çok zor tabi. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. 360-400 aritmetiği var. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Yıllar içinde oluşmuş. Sonuçta bir aritmetik var. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Demokrasinin güzelliği burada. Yüzlerce toplantı yapılmış. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Ciddi bir müktesabatımız var. Zaten demokrasi böyle bir şey. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Ondan sonra yöntem bulunur. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Örneğin Anayasanın 14. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Burada görüş farklılıkları var. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. ",. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Bunların hepsi konuşuldu. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor.