CHP’li Özel: “CHP’de bir şeyler değişiyor” dedirtecek bir hareket ile yürümemiz lazım

Yukarıda karar süreçlerinin danışmanlarla yürütüldüğü, bizlerde olmayan aklın sağdan, daha sağdan danışmanlarla getirildiği, bizlerde layık görülemeyen kadroların sağdan kadrolarla doldurulduğu, baş üstünde bir yüzde 25’lik cam tavana ikna olmuş mahcup ve mahkum bir siyaseti reddediyorum. Partiden kopan, bırakın partiden kopmayı siyasetten kopan bir duygusal kopuş var. Bunu Manisa’da, Çankaya’da, Manavgat’ta, Trabzon’da, Ardahan’da, Konya’da, Edirne’de görüyorum. O diktatörün oy vereni yine sandığa gider aynı gücüyle, bu taraf yarıya düşünce, oyunu artırarak seçilir. Seçim sonrası kolumu kaldıracak takatim yoktu. Bu salondaki üyelerimizin, delegelerimizin, o günü, o geceyi, uykusuz geceleri benim gibi ıstırap içinde geçirdiklerinden şüphem yok. Partide bazı arkadaşlarımız, bir yenilgi olmadığını, sadece kazanamadığımızı, kaybetmediğimizi, sonucun o kadar da kötü olmadığını, hiçbir şey olmamış gibi devam etmemiz gerektiğini söylediler. Bunu yetkili kurullarımızda konuştum. Bu, hepimizin omzunu yerine bastırırken birilerinin iştahını kabartıyor. Bir duygusal kopuş görüyorum. Dünyadaki bütün otoriter popülist liderler, muhalefetin yılmasından, muhaliflerin umudunu kaybetmesinden, sandığa küsmesinden beslenir. Hepimiz, bu kadar önem atfettiğimiz seçimin sonuna böyle kavuşmakta büyük sorumluluk hissettik. Bizim o yüzde 25’i artırmakla meşgul olmamız lazım. Başta laiklik altı oku canı gibi savunan bir partiye ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Toplumda daha önce görmediğim bir şey görüyorum. Bir özeleştiri ve partinin ikinci yüzyılda, birinci yüzyılda olduğu gibi yeni kurucu kadrolarla, gençlerle ve topluma CHP’de bir şeyler değiştiriyor dedirtecek bir hareketle yürümemiz lazım. 14 ve 28 Mayıs akşamları, bir büyük üzüntüyü hep birlikte yaşadık. Bir duygusal kopuş, yerel seçimlerde inanılmaz bir felaketi tetikleyeceği gibi, Türkiye’nin rejimi açısından da kaya gibi duran o yüzde 25’i dağıttığınızda bir daha toplamak da mümkün olmaz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Örgütü merkezine almayan her şeyi reddediyorum. Kimseyi kırmadan, üzmeden, hem genel başkana vefasızlık etmeden, hem partide kaybedecek bir kişi bile olduğunu düşünmeden bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bu partiye bir kez daha seçim yenilgisi yaşattıramayız, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Nezaketle ve net şekilde ayrıştık” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:. Dünya kadar saldırı var, laiklik tehdit altında. Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli seçimi olarak gördüğümüz, inandığımız, sizleri inandırdığımız ve birlikte emek verdiğimiz bir seçim sonrasında buradayım.

CHP’li Özel: “CHP’de bir şeyler değişiyor” dedirtecek bir hareket ile yürümemiz lazım

Bir özeleştiri ve partinin ikinci yüzyılda, birinci yüzyılda olduğu gibi yeni kurucu kadrolarla, gençlerle ve topluma CHP’de bir şeyler değiştiriyor dedirtecek bir hareketle yürümemiz lazım. Dünya kadar saldırı var, laiklik tehdit altında. Bu salondaki üyelerimizin, delegelerimizin, o günü, o geceyi, uykusuz geceleri benim gibi ıstırap içinde geçirdiklerinden şüphem yok. Hepimiz, bu kadar önem atfettiğimiz seçimin sonuna böyle kavuşmakta büyük sorumluluk hissettik. Bu, hepimizin omzunu yerine bastırırken birilerinin iştahını kabartıyor. Kimseyi kırmadan, üzmeden, hem genel başkana vefasızlık etmeden, hem partide kaybedecek bir kişi bile olduğunu düşünmeden bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bir duygusal kopuş görüyorum. 14 ve 28 Mayıs akşamları, bir büyük üzüntüyü hep birlikte yaşadık. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Örgütü merkezine almayan her şeyi reddediyorum. Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli seçimi olarak gördüğümüz, inandığımız, sizleri inandırdığımız ve birlikte emek verdiğimiz bir seçim sonrasında buradayım. Seçim sonrası kolumu kaldıracak takatim yoktu. Bunu yetkili kurullarımızda konuştum. Yukarıda karar süreçlerinin danışmanlarla yürütüldüğü, bizlerde olmayan aklın sağdan, daha sağdan danışmanlarla getirildiği, bizlerde layık görülemeyen kadroların sağdan kadrolarla doldurulduğu, baş üstünde bir yüzde 25’lik cam tavana ikna olmuş mahcup ve mahkum bir siyaseti reddediyorum. Özel, şunları kaydetti:. Bunu Manisa’da, Çankaya’da, Manavgat’ta, Trabzon’da, Ardahan’da, Konya’da, Edirne’de görüyorum. Toplumda daha önce görmediğim bir şey görüyorum. O diktatörün oy vereni yine sandığa gider aynı gücüyle, bu taraf yarıya düşünce, oyunu artırarak seçilir. Bizim o yüzde 25’i artırmakla meşgul olmamız lazım. Partiden kopan, bırakın partiden kopmayı siyasetten kopan bir duygusal kopuş var. Bu partiye bir kez daha seçim yenilgisi yaşattıramayız, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Dünyadaki bütün otoriter popülist liderler, muhalefetin yılmasından, muhaliflerin umudunu kaybetmesinden, sandığa küsmesinden beslenir. Nezaketle ve net şekilde ayrıştık” ifadesini kullandı. Başta laiklik altı oku canı gibi savunan bir partiye ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Bir duygusal kopuş, yerel seçimlerde inanılmaz bir felaketi tetikleyeceği gibi, Türkiye’nin rejimi açısından da kaya gibi duran o yüzde 25’i dağıttığınızda bir daha toplamak da mümkün olmaz. Partide bazı arkadaşlarımız, bir yenilgi olmadığını, sadece kazanamadığımızı, kaybetmediğimizi, sonucun o kadar da kötü olmadığını, hiçbir şey olmamış gibi devam etmemiz gerektiğini söylediler.